Putin Ukrayna'da 8-11 Mayıs tarihlerinde ateşkes ilan etti. Ukrayna, Rusya'nın saldırılarını derhal durdurması gerektiğini söyledi.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna'da 8-11 Mayıs tarihlerinde ateşkes ilan etti.
Putin, Sovyetler Birliği ve müttefiklerinin İkinci Dünya Savaşı'ndaki zaferinin 80. yıl dönümü sebebiyle ateşkes ilan ettiğini duyurdu.
Kremlin, Ukrayna'nın ateşkesi ihlal etmesi durumunda Rusya'nın karşılık vereceğini belirtti.
Ukrayna, Kremlini'in açıklamalarına verdiği yanıtta ateşkesin 30 günlük olmasını istedi.
Dışişleri Bakanı Andrii Sybiha yaptığı açıklamada, Ukrayna'nın kalıcı, sürekli ve tam bir ateşkesi desteklemeye hazır olduğunu belirterek, Rusya'nın gerçekten barış istemesi halinde saldırılarını derhal durdurması gerektiğini söyledi.
Açıklamada ayrıca, "Rusya, Ukrayna krizinin temel nedenlerinin ortadan kaldırılmasına yönelik koşulsuz barış görüşmelerine ve uluslararası ortaklarla yapıcı etkileşime bir kez daha hazır olduğunu beyan eder" denildi.
Kremlin, Paskalya Bayramı'nda da benzer şekilde 30 saatlik bir ateşkes ilan etmişti. Her iki taraf da çatışmalarda bir azalma yaşandığını belirtmiş ancak yüzlerce ihlal suçlamasında bulunmuşlardı.
Son açıklama, ABD'nin "çok kritik" olarak tanımladığı Rusya-Ukrayna barış görüşmelerinin sürdüğü bir haftada geldi.
Washington, iki taraf arasında bir anlaşma sağlamaya çalışıyor ancak Trump yönetimi ilerleme sağlanmazsa arabuluculuktan çekileceğini ifade ediyor.
Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, ABD Başkanı Donald Trump ile Papa Francesco'nun cenaze töreni öncesinde 26 Nisan'da bir araya geldi.
Trump, Zelenskiy'nin bir barış anlaşmasının parçası olarak Kırım'ı Rusya'ya bırakmayı kabul edebileceği izleniminde olduğunu söyledi.
Rusya, 24 Şubat 2022'de Ukrayna'ya yönelik topyekun bir saldırı başlattı ve şu anda 2014'te ilhak ettiği güneydeki Kırım Yarımadası da dahil olmak üzere Ukrayna topraklarının yaklaşık yüzde 20'sini kontrol ediyor.
2022'den bu yana, çoğunluğu asker yüz binlerce kişinin hayatını kaybettiği veya yaralandığı tahmin ediliyor.
Putin daha önce tek taraflı 30 saatlik bir Paskalya ateşkesi ilan etmişti ve Ukrayna o dönemde her türlü gerçek ateşkesi karşılama isteğini dile getirmişti, ancak Rus saldırılarının devam ettiğini belirtmişti. Moskova ise Ukrayna'yı saldırılarını durdurmamakla suçlamıştı.
Rusya ve Ukrayna daha önce Trump yönetimi tarafından aracılık edilen enerji altyapısına yönelik saldırıların 30 gün süreyle durdurulması konusunda da anlaşmıştı. Ancak bu önlem sona erene kadar birbirlerini defalarca büyük ihlallerle suçladılar.
Ateşkes girişimleri, 1000 kilometreyi aşan cephe hattı boyunca olası bir ateşkesin izlenmesinin ne kadar zorlu olduğunu gösteriyor.
Putin şimdiye kadar tam ve koşulsuz bir ateşkesi kabul etmeyi reddetmiş, bunu Batı'nın Ukrayna'ya silah tedarikinin durdurulmasına ve Ukrayna'nın seferberlik çabalarına bağlamıştı.
Kremlin, "Rusya tarafı, Ukrayna krizinin temel nedenlerini ortadan kaldırmayı ve uluslararası ortaklarla yapıcı işbirliğini amaçlayan, ön koşulsuz barış görüşmelerine hazır olduğunu bir kez daha ilan ediyor," açıklamasında bulundu.
Ateşkes ilanından hemen önce Ukrayna ve Rusya birbirlerini uzun menzilli saldırılarla hedef aldı.
Rubio bu haftanın 'çok kritik' olduğunu söylüyor
On binlerce insanın hayatına mal olan çatışmaları hızla sona erdirme yönündeki Trump yönetiminin çabalarının sonucu, çelişkili iddialar ve her iki tarafın da derin düşmanlık ve güvensizlik ortamında ne kadar taviz vermeye istekli olabileceğine dair şüphelerle belirsizliğini koruyor.
Washington'ın, İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana Avrupa'nın en büyük çatışmasını çözme çabalarına katılımı için zaman daralıyor.
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio Pazar günü yaptığı açıklamada, bu haftanın "çok kritik" olacağını söyledi.
Amerikan askeri yardımı Ukrayna'nın savaş çabaları için hayati önem taşıyor ve Trump yönetiminin savaşı sona erdirme girişimlerinden vazgeçmesi durumunda daha fazla yardım tehlikeye girebilir.