Kanada'da halk, ABD Başkanı Donald Trump'ın ülkeyle ilgili açıklamalarının gölgesinde sandığa gitti.
Başbakan Mark Carney yönetimindeki Liberaller bir seçim galibiyeti daha aldı.
Carney, Muhafazakar Parti lideri Pierre Poilievre ile yarışıyordu.
40 milyon nüfuslu ülkede kamuoyu yoklamaları, eski başbakan Justin Trudeau'nun liderliğindeki partinin Ekim'de yapılması gereken seçimlere doğru büyük bir kan kaybı yaşadığına işaret ediyordu.
Bunun üzerine Ocak ayında Trudeau istifa etti.
Mart ayında Liberal Parti, Trudeau'nun yerine Carney'i seçti ve yeni parti lideri kısa bir süre sonra erken seçim kararı aldı.
Trump'ın yemin töreninin yapıldığı 20 Ocak'ta yönetimdeki Liberaller, anketlerde 20 puan geride görünüyordu.
Ancak Trump'ın gümrük vergileri ve ülkeyi "51. eyalet" yapmaktan bahsetmesiyle Liberaller öne geçti.
Bu noktaya nasıl gelindi?
İki siyasi kamp da Trump'ın söylemlerine büyük oranda karşı çıkıyordu.
Cuma günü Ontario eyaletinin Londra kentinde düzenlenen bir mitingde, Mark Carney, "Başkan Trump bizi parçalamaya çalışıyor ki Amerika bize sahip olabilsin" dediğinde kalabalıktan "Asla" sesleri yükseliyordu.
Benzer tepkiler, Pierre Poilievre'nin Toronto'daki bir mitinginde de geldi.
Seçimlerin galibi, seçmeni, Trump ile başa çıkabileceğine inandıran aday olacak gibi görünüyor.
Ancak Trump, tek etken değil.
Muhafazakar aday Poilievre'nin son seçim konuşmasında da adı sadece bir kez geçti.
Poilievre, " Liberallerin kaybettirdiği on yıl" dediği süreçten hoşnutsuz olan seçmenlere daha fazla odaklanarak, konut sıkıntısından, durgun ekonomiden, suç ve fentanil krizi gibi toplumsal sorunların kötü yönetiminden onları sorumlu tutuyor ve değişim vadediyordu.
Muhalefet partilerinin seçmenlerin hayal kırıklığı ve hoşnutsuzluğundan yararlanması, birçok ülkede hükümetleri devirmelerine yardımcı oldu. Kanada'nın da aynı yolu izlemesi neredeyse kesin görünüyordu.
Muhafazakârlar geçen yıl aylarca anketlerde iktidardaki Liberallere karşı 20 puanlık bir üstünlüğe sahipti.
Ardından 2025'in başında Justin Trudeau'nun istifası, Carney'nin Liberal lider ve başbakan olarak yükselişi; ve Trump'ın tehditleri ve ardından gelen gümrük vergileriyle Beyaz Saray'a geri dönmesi gibi bir dizi şok dalgası peş peşe geldi ve siyasi manzara altüst oldu.
Mart ortasında erken seçim ilan edildiğinde, Carney'nin Liberalleri Muhafazakarlarla başa baş gidiyordu ve anketler, Nisan ayı başında biraz öne geçtiklerini ortaya koydu.
Carney, Kanada ekonomisini 2008 mali krizinde, İngiltere ekonomisini ise Brexit sürecinde yönlendiren istikrarlı [İngiltere] merkez bankası yöneticisi olarak bu kritik anla başa çıkmaya en hazır kişi olarak ortaya çıkıyor.
Carney'nin destekçileri de onda Trump'ın yüksek gümrük vergileri tehditleri ve ülkenin 51. ABD eyaleti olması gerektiği yönündeki önerileri karşısındaki endişelerini yatıştıran bir denge görüyorlar.
Bunun Liberallere yönelimi artırdığına inanılıyor.
Kanadalılar tarihsel olarak Muhafazakar veya Liberal hükümetlerde oy kullandılar.
Diğer küçük partiler zayıf durumda ve endişeli seçmenler iki ana siyasi partiye yöneldikçe parlamentodaki sandalyeleri daha da azalabilir.
Kampanya ayrıca bölgesel bölünmeleri de daha fazla ortaya çıkardı.
Kampanyanın büyük bir kısmı ABD-Kanada ilişkileri ve ticaret savaşı ile domine edildiğinden, birçok konu -iklim, göç, yerli halkların uzlaşması- arka planda kaldı.
Kampanyalar başka politikalara odaklandığında bile, tartışma ülkenin ekonomik geleceğine odaklandı.