Hakkı ÖCAL
Milliyet Gazetesi yazarı
Ukrayna ve Rusya işleri kördüğüm oldu ya da olmak üzere. Trump, günlerdir Başkan Zelenskiy’yi önce şahsen aşağılayarak, sonra ülkesiyle askeri bilgi paylaşımını keserek, Ukrayna’yı (onun başlatmadığı) savaşı bitirmesi için adeta köşeye sıkıştırdı. Bu arada kendisi, Başkan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı’nın yapmadığı Rusya güzellemesi kalmadı. Adayken söylediği, “Başkan seçildiğimde, göreve başlamama bile gerek kalmadan, bu savaşı sona erdireceğim” sözleri, hiç olmazsa göreve başladıktan bir ay sonra gerçek olacak diye, bütün dünya bekleyiş içindeydi.
Bir kişi hariç: Vladimir Putin!
Evet. Putin beklenen açıklamayı yaptı; hatta Trump’dan telefon beklediğini bile söyledi, ama Trump’ın özel temsilcisi Steve Witkoff’u 8 saat bekletip gece yarısından sonra, sadece yarım saat için kabul ettikten sonra! Bu arada, hiç programda olmadığı halde Belarus lideri Aleksander Lukashenko ile uzun bir görüşme yaptı ve görüşmeden sonra, düzenlediği basın toplantısında, Ukrayna ile ateşkese ancak karşılığında bir şey alırsa imza atacağını açıkça ifade etti.
Trump’ın kendisi gibi emlak milyarderi özel temsilcisinin, o kadar yolu gelip, 8 saat bekleyip, aldığı cevabı merak etmeye hiç gerek kalmadı! Nitekim, aradan geçen iki gün içinde, ne ateş-kes, ne barış… Ukrayna ile Rusya arasında Trump’ın sağlayacağını aylardır açıkladığı gelişme olmadı.
Olamazdı da, çünkü Trump belki isteyerek belki de beceriksizlikle, ipleri Putin’in eline çoktan verdi. Rusya, birçok jeostrateji uzmanının ifade ettiği üzere, Trump yönetimindeki ABD’nin çok daha yapısal “kötü günlere” ulaşmasını bekliyor. Trump’ın Amerikan Federal Soruşturma Bürosu (FBI) kadrolarında yaptığı kesinti (kesinti mi, budama mı, tartışılır), yeni yeni oluşturulmakta olan siber güvenlik birimini adeta tümüyle dağıtmakta olması, ABD’nin küresel veri (yani istihbarat) toplama ağlarını öldürmesini, kolayca tahmin edilebilir ki, Kremlin’de sevinçle izleniyor.
Rusya, ABD ile müttefik ve dostları ile anlaşmazlıklarının Kanada’dan Meksika’ya Danimarka’dan İngiltere’ye bir çok ülkenin (diplomatik ifadesiyle) “saçlarını tersine taramasıyla” bitmeyeceğini tahmin ediyor olmalı.