ABD'nin başlattığı tarife savaşında yeni cephenin adı nadir toprak elementleri oldu. Çin, kendilerine bağımlılığını son erdirmek isteyen ABD'ye doğal maden sevkıyatını durdurdu. Kritik öneme sahip doğal madenlerin ABD'ye gidememesi, ABD'nin sanayisini zor duruma soktu.
ABD Başkanı Donald Trump'ın başlattığı tarife savaşları Çin ve ABD arasındaki ticarette gerilimi yükseltti. ABD'nin %145'lik ek gümrük vergisi kararına Çin, %125 ek gümrük vergisi kararı ile rest çekti.
Tarife kararlarının ardından ABD, elektronik ürünleri ek gümrük vergisi kararlarınndan muaf tutulduğunu açıkladı. Ancak Çin, cep telefonlarından savaş uçaklarına kadar ABD için kritik öneme sahip malların üretiminde kullanılan değerli madenlerin ABD'ye sevkıyatını durdurdu.
New York Post'ta yer alan habere göre, 3 Nisan'dan itibaren yürürlükte olan karar ile Çin, dünyada %90 oranında Pekin tarafından sentezlenen madenleri ihraç etmeyerek ABD'yi zor duruma soktu.
Trump'ın ilk döneminde stratekik mineraller ve enerji tedarik zinciri geliştirme konusunda ABD'nin en üst düzey yetkilisi olarak görev yapan Drew Horn, ihracat yasağının tüm ülkeleri kapsadığını ancak özellikle elekrikli araç, uçak ve savunma üretimi olmak üzere ABD sanayisi için kritik önem taşıdığını söyledi.
Horn, yaptığı açıklamada "Madenler her şeyin içinde. Elektrikli araç ve otomobil sektörünü, cep telefonlarından savunma sanayisindeki kilit bileşenlerine hatta uzay sanayisine kadar her şeyi kapsıyor. Çin, değerli madenler ile kendine güçlü bir tekel yarattı" dedi.
Horn, Pekin yönetiminin bu yöntemini "Çinliler bu tehdidi savuruyorlardı çünkü temelde bizi dünyadan koparmak için ellerinde bir koz vardı. Şimdi bu kozu oynuyorlar" değerlendirmesi yaptı.
Horn'un değerlendirmesinin yanı sıra Pekin yönetimi, ABD merkezli şirketlerinin Çin pazarında yer alabilmeleri için ek gümrük vergisi getirmek yerine ihracattaki imkanlarını ABD'ye baskı yapabilmek amacıyla kullanıyor.
Çin'in, Trump'ın Beyaz Saray'daki ilk döneminde de bu kozu oynamakla tehdit ettiğini belirten Çin uzmanı Craig Singleton, "Pekin'in değerli maden oyunu daha önce de kullandığı bir kozdu ve beklenenden iyi oynadı. ABD'nin bu seferki tepkisi daha az panik, daha çok kararlılık ile ilerliyor. Ancak Washington, yerli üretime ve müttefiklerle iş birliği stratejileri ile Çin'in sahibi olduğu kozu zayıflatıyor" dedi.
GRÖNLAND VE UKRAYNA İLGİSİ ÇİN İLE ALAKALI
Trump, ikinci kez göreve gelmesinin ardından Çin'den bağımsızlık olmak ya da Çin'e en az düzeyde bağımlı olmak konusuna giderek ilgisini artırdı.
Gazeteye konuşan yetkililer, Trump'ın son zamanlarda Ukrayna ile değerli maden anlaşması yapmak için çabalamasının da Grönland'ı devralmak için uğraşmasının da arkasında ABD'nin Çin'e olan bağımlılığını azaltmak olduğunu söyledi.
Ancak uzmanlar, ABD'nin istediğini elde etse bile doğal madenleri işlemek için tesisler kurması gerekeceğini ve bunun da yıllar sürebileceğini belirtti.
Horn, "Çin'in tekeli nedeniyle madenlere ulaşılsa bile işlenmesi için Çin tesislerinin kullanılması gerek" sözleriyle doğal madenlere erişim halinde bile Çin'e bağımlı olunacağını vurguladı.
Horn, hemen harekete geçilmesi halinde 2026'dan önce faaliyetlere başlanabileceğini belirtti ve şu ifadeleri kullandı:
"Sektörün desteğine ve katılımına ihtitaç var. Sonsuz devlet desteğini savunmuyorum ancak yapılması gereken şey bence bu. Yenilikçi ve şeffaf çözümlerin bazılarının ABD'de faaliyete geçmesine izin verilmeli. Bunun için teşvikler, koruyucu önlemler, hibeler ve kredi garantileri getirilmeli"
YENİ CEPHE: NADİR TOPRAK ELEMENTLERİ
ABD Başkanı Donald Trump'ın Mart 2018'de Çin'e ilave gümrük vergileri getirmesiyle fitili ateşlenen ticaret savaşlarında Çin hükümetinin ABD'ye karşı nadir toprak elementlerinin (NTE) ihracatına yönelik kontrolü gündeme taşıması üzerine bu elementler ticaret savaşının yeni cephelerinden biri haline geldi.
ABD Jeolojik Araştırmalar Kurumu'nun 2024 verilerine göre, küresel NTE rezervleri yaklaşık 90 milyon ton olarak hesaplanırken, Çin 44 milyon tonluk rezervle ilk sırada yer aldı.
Çin'i, 21 milyon tonla Brezilya, 6,9 milyon tonla Hindistan, 5,7 milyon tonla Avustralya, 3,8 milyon tonla Rusya 3,5 milyon tonla Vietnam izledi. ABD ise, Grönland ve Tanzanya'da dünyadaki NTE rezervlerinden yüzde 2'şer pay alıyor.
Aynı zamanda Çin'in rezervinin, toplam rezervin yaklaşık yüzde 49'una karşılık geldiği ve yıllık NTE üretiminin ise küresel üretimin yüzde 69'unu oluşturduğu ifade ediliyor.
Çin, bu elementlerin yüzde 90'ına yakınını işleme kapasitesini elinde bulunduruyor. Bu nedenle, dünyanın büyük bir kısmı temiz enerji ve yüksek teknoloji sektörlerinde tedarik için Çin'e bağımlı konumda bulunuyor.
Ayrıca, Çin'in NTE piyasasındaki baskın konumu, ona hem tedarik hem de fiyatlandırma üzerinde önemli bir kontrol sağlıyor. Bu durumun diğer ülkeler için enerji teknolojileri ve yüksek teknoloji sektörlerinde önemli bir tedarik riski oluşturduğu belirtiliyor.
Son yıllarda özellikle Batı ülkeleri, ithalatı çeşitlendirmek, Çin ve Rusya'ya bağımlılığı azaltmak için NTE rezervlerini geliştirmeye çalışıyor.
Periyodik tabloya göre sayıları 17'ye ulaşan NTE'nin tamamını üretebilen Çin, ilk ve en büyük NTE rezervini 1927'de ülkenin kuzeyindeki İç Moğolistan Özerk Bölgesi'nde Baiyün Obo Sahası'nda keşfetti.
Çin'in en büyük rezervi kabul edilen özerk bölgedeki Baiyün Obo Sahası ülkenin toplam rezervlerinin yüzde 83,7'sini, küresel rezervlerin ise yüzde 37,8'ini oluşturuyor. Çin'in ulusal rezervinin kalan kısmının yüzde 8'i Şandong, yüzde 3'ü Sıçuan eyaletlerinde, kalanı ise diğer eyaletlerde bulunuyor.
7 ELEMENT KAPSAMA ALANINDA
Çin Ticaret Bakanlığı ve Çin Gümrükler Genel İdaresi, ihracat kontrolü getirdiği elementler samaryum, gadolinyum, terbiyum, disprosiyum, lutesyum, skandiyum ve itriyumu kapsıyor.
Kontrol şartına göre, bu elementleri ihraç etmek isteyen işletmelerin Çin Ticaret Bakanlığına ihracat başvurusunda bulunması ve nihai müşterinin kullanım amacını açıklayan belgeleri sunması gerekiyor. Bu kısıtlamalar, nadir toprak madenlerinden nihai ürünlere kadar tüm tedarik zincirini kapsıyor.
Bu hamlenin, ABD'nin savunma sanayisi ve yenilenebilir enerji gibi kritik sektörlerini etkilemesi bekleniyor. ABD, nadir topraklar ithalatının yaklaşık yüzde 70'ini Çin'den temin ederken, ihracat kısıtlamalarının F-35 savaş uçakları ile Tesla motorları gibi ürünlerde hammadde tedarikini hedef aldığı değerlendiriliyor.
YÜKSEK TEKNOLOJİDE KULLANILIYOR
Periyodik tabloya göre NTE ibaresi, Lantan (La), Seryum (Ce), Praseodimyum (Pr), Neodimyum (Nd), Prometyum (Pm), Samaryum (Sm), Evropyum (Eu), Gadolinyum (Gd), Terbiyum (Tb), Disprosiyum (Dy), Holmiyum (Ho), Erbyum (Er), Tulyum (Tm), İterbiyum (Yb), Lutesyum (Lu), Skandiyum (Sc), İtriyum (Y) elementlerini kapsıyor.
Topraktan çıkarıldıktan sonra rafine edilen NTE'ler, yenilenebilir enerji teknolojilerinden akıllı füzelere, uydu haberleşmesinden yakıt hücrelerine, elektrikli otomobillerden enerji depolama sistemlerine kadar birçok stratejik alanda kullanılıyor.
Lantan, Seryum, Praseodim, Neodimyum, Prometiyum, Samaryum, Evropiyum ve Gadolinyum gibi NTE'ler, modern teknolojide kritik roller oynuyor.
Terbiyum, Disprozyum, Holmiyum, Erbyum, Tulyum, İterbiyum, Lutesyum, Skandiyum ve İtriyum da çeşitli yüksek teknoloji ve endüstriyel uygulamalarda kendilerine yer buluyor.