Büyük güven bunalımı

Büyük güven bunalımı
Paylaş
  • Linkedin
  • Pinterest
  • Whatsapp
  • Telegram
  • Reddit
A- A+ Paylaş

Gürsel Tokmakoğlu 
Hava Kuvvetleri İstihbarat Eski Daire Başkanı 
Independent Türkçe

Halen gerginlikler artış istikametinde. Ekonomik alanda bir küresel kriz var. Buna "yeni ekonomik düzen krizi" adını veriyorlar.

Dünyada, bu kriz bir büyük savaşa yol açabilir mi, şeklinde geniş bir endişe var.

Genel itibarıyla, büyük ekonomik buhranların böylesi savaşların çıkmasıyla bağlantısı kurulabilir.

Yeni ekonomik düzen krizini de dikkate alalım, ama esasen ortadaki sorun şu:

Trump işbaşına gelir gelmez dünya hiç olmayacak kadar kritik konuları konuşmaya başladı ve bu nedenle sanki bir "küresel güven bunalımı" ortaya çıkmışa benziyor.

Bu makalede, büyük savaşların çıkış sebeplerini, büyük güven bunalımını, mevcut jeopolitik krizleri, Trump'ın etkisiyle oluşan kriz ortamını, yeni ekonomik düzen krizini, Çin'in politikalarını ve ABD-Çin rekabetini inceleyeceğiz.

Büyük savaşlar ve sebepleri

Büyük savaşlar büyük ekonomik krizlerin ardından gelirler.

I. Dünya Savaşı böyle başlamıştı.

Asıl konu neydi?

Bir Sanayi Devrimi olmuş ve Avrupalı güçler dünyaya yayılarak aralarında bir güç yarışı içine girmişlerdi.

Bu sömürgeciliği ortaya çıkarmıştı.

Sanayi Devrimleri ciddi sürtünmelere yol açarlar!

Büyük Savaş'ın nedeni, Avrupalı sömürgeci devletlerin 1914'e kadar değişik coğrafyalardaki mücadele alanlarında kozlarını paylaşamamaları veya ancak böylesi bir savaşla paylaşmayı çare olarak seçmeleriydi.

Avusturya-Macaristan İmparatorluğu Veliahtı Franz Ferdinand ve Prensen Sophie'nin Sırp Milliyetçisi Gavrilo Princip tarafından suikasta uğraması sadece savaşın başlamasını sağlamıştı.

I. Dünya Savaşı sonrasında her bir ülke adına anlaşmalar yapıldı.

Galip tarafların Almanya ile anlaşması Versay'da oldu.

Ancak burada da taraflar hesapları kapatamadılar, ki savaş devam etti.

1939'da II. Dünya Savaşı başladı. Bu bir "30 Yıl Savaşı" (1914-45) halinde gerçekleşti.

Bu 30 Yıl Savaşı tam bir savaştı ve içinde her türlü güç mücadele biçimleri yaşandı.

Dünya tarihinde ilk defa bir ülkeye karşı nükleer silah bile kullanıldı.

Güç mücadelesi veya savaş bir şekilde devam etti.

1947-91 arasında süren Soğuk Savaş Batı sistemi ile Doğu sisteminin birbirine üstünlük sağlamak istemesi şeklinde gerçekleşti.

Burada da sosyo-ekonomik ve sosyo-politik modeller, ideolojiler, dünyayı paylaşma arzusu, işgal hareketleri vs. vardı.

1991'de başlayan, bugün işlerin daha da sarpa sarmaya yüz tuttuğu ve hemen her ulusu endişelendirmeye başlayan, bir "ara" diyebileceğimiz dönemdeyiz.

Son birkaç yıldır söylenenler acaba bir üçüncü dünya savaşı çıkar mı, sorusuyla kendini gösterdi.

Böyle bir savaşı kimse arzu etmez! Olmasın… Bu bir temenni.

Fakat, bu yaşanan gerginliklerle beraber tahammül sınırları aşıldıkça ve içinden çözümü mümkün görülmeyen çok kritik noktalar öne çıktıkça, zorluklar da artar.

Bu bir hesap sürecidir. Yaşanabilecek her bir tetikleyici olay, bütün temennileri ortadan kaldırmaya yetebilir.

Buradan bugüne dair bir çıkarım yapalım ve büyük savaşa dair olasılıkları listeleyelim:

Dördüncü Sanayi Devrimi yeni bir savaş giden yolu açabilir,

Küresel iklim krizi aniden büyük bir felakete yol açarak, önü alınmaz riskleri beraberinde getirebilir,

ABD'nin en büyük rakibi Çin arasında yaşanması muhtemel bir olay büyüyerek savaşı genişletebilir.

Uluslararası sistem ve büyük güvenlik bunalımı

ABD, II. Dünya Savaşı sonrasında bir "uluslararası sistem" inşa etti.

Bu sistemin ticaret, finans, güvenlik, diplomasi, hukuk, vs. tarafları vardı.

Ama bugün Trump öyle hamleler yapıyor ki, sanki yaklaşık 75 yıldır işleyen mevcut sistemin temellerini sarsıyor.

Mevcut sistemin içinde her türlü konu var. Ülkelerin ekonomik büyümeleri bile bu sistem içinde işleyen çarklara bağlı.

Zamanla öyle dengeler oluştu ki, her ülke veya unsur, bu sistemi kabul ederek kendine bir çıkar alanları yarattı.

Bundan en fazla Avrupa ve Çin yararlandı. 

YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN

Bir yanıt yazın

Yanıt yazmalısınız
İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.