Uluslararası Para Fonu (IMF), ABD ve İngiltere gibi gelişmiş ekonomilerdeki işlerin yüzde 60’ının yapay zekaya açık olduğunu, bu işlerin yarısının olumsuz etkilenebileceğini öngörüyor. Microsoft’tan iyi haber var: Gelecekte hepimiz birer patron olacağız, ama yapay zeka asistanlarının patronu.
Teknoloji devi Microsoft, insan çalışanların otonom yapay zeka asistanlarına görev verdiği yeni bir iş modeli öngörüyor. Bu tür şirketlere 'öncü firmalar' (frontier firm) adı veriliyor. Microsoft’a göre herkes bir 'asistan patronu' olacak.
Microsoft yöneticilerinden Jared Spataro’nun bu hafta yayımladığı blog yazısında şunları söyledi: “Yapay zeka asistanları iş gücüne katıldıkça, yeni bir çalışan profili ortaya çıkacak: Asistan patronu. Bu kişi, yapay zeka asistanları kuran, onlara görev veren ve onları yöneten kişi olacak. Etki alanını artırmak ve kariyerine yön vermek isteyen herkes, kendini bir yapay zekâ destekli girişimin CEO’su gibi düşünmek zorunda kalacak.”
ChatGPT’nin geliştiricisi OpenAI şirketine büyük yatırımlar yapan Microsoft, önümüzdeki beş yıl içinde her kuruluşun bir 'öncü firma' haline geleceğini öngörüyor. Bu yeni nesil firmalar, bugünkülerden oldukça farklı olacak ve Microsoft’un 'isteğe bağlı zeka' adını verdiği modele göre şekillenecek.
Microsoft’un yıllık İş Trendleri Raporu’na göre, bu firmalar 'hızla büyüyen, çevik hareket eden ve daha hızlı değer üreten' yapılar olacak.
Yapay zeka asistanlarının yükselişi üç aşamada gerçekleşecek: İlk aşamada her çalışanın bir yapay zeka asistanı olacak. İkinci aşamada bu asistanlar ekiplerde 'dijital meslektaş' olarak belirli görevleri üstlenecek. Son aşamada ise insanlar yön gösteren konuma geçecek, asistanlar ise iş süreçlerini ve iş akışlarını kendi başlarına yürütecek. İnsan patronlar ise sadece gerektiğinde sürece müdahale edecek.
Microsoft, bu dönüşümün bilgi çalışanları olarak nitelendirilen grupları -bilim insanları, akademisyenler, hukukçular gibi birçok meslek grubunu – yazılım geliştiricilerdeki değişime benzer şekilde etkileyeceğini öngörüyor: Kod yazımına yardımcı olan yazılımlardan, görevleri doğrudan üstlenen yapay zeka asistanlarına geçiş.
Örneğin bir tedarik zinciri çalışanı, tüm lojistik süreçleri bir yapay zeka asistanına devredebilirken, insan 'patron' ise sistemi yönlendirip tedarikçilerle ilişkileri sürdürecek.
Microsoft, geçen yıl piyasaya sürdüğü Copilot Studio adlı ürünle şirketlerin kendi yapay zeka asistanlarını oluşturmasına imkan tanıyor. Ürünü erken kullanan şirketlerden biri olan danışmanlık devi McKinsey, potansiyel müşterilerle toplantılar planlama gibi görevleri yapay zeka asistanlarına devretti.
Ancak yapay zekanın iş gücündeki etkisi önemli ekonomik ve politik tartışmalara yol açıyor. Microsoft, bu teknolojinin sıkıcı işleri ortadan kaldırarak verimliliği artıracağını savunsa da uzmanlar geniş çaplı iş kayıpları yaşanabileceğini düşünüyor.
Bu yıl yayımlanan İngiltere destekli Uluslararası Yapay Zeka Güvenliği Raporu, 'yapay zeka asistanlarının çok yetkin hale gelmesi durumunda pek çok kişinin mevcut işini kaybedebileceğini' belirtti.
Uluslararası Para Fonu (IMF), ABD ve İngiltere gibi gelişmiş ekonomilerdeki işlerin yüzde 60’ının yapay zekaya açık olduğunu, bu işlerin yarısının olumsuz etkilenebileceğini öngörüyor.
Tony Blair Enstitüsü ise yapay zekanın özel sektörde 3 milyon kişiyi etkileyebileceğini, ancak yeni iş alanları sayesinde net iş kaybının yüz binlerle sınırlı kalabileceğini tahmin ediyor.