Dr. Mert Orçun Aktay
Plastik Cerrah & Aile Danışmanı
Independent Türkçe
Estetik cerrahi, modern tıbbın belki de en ilgi çeken ve çoğu zaman tartışmalara konu olan alanlarından biridir.
Ancak estetik cerrahiye salt bir tıp disiplini olarak bakmak yeterli mi?
Yoksa bu alanda gerçekten bir sanatçı hassasiyetine mi ihtiyaç var?
Bu sorular, hem cerrahların hem de hastaların zihninde yankı buluyor.
Bir estetik cerrahın işi, sadece bir dokuya neşer vurmakla bitmez.
Karşısında, hayatının belli bir anında özgüvenini, mutluluğunu ya da fiziksel olarak daha uyumlu bir görünüm isteğini dile getiren bir birey vardır.
Bu bireyin beklentilerini anlamak, onlarla empati kurmak ve sonunda doğal, zarif bir sonuç ortaya çıkarmak, sanatsal bir beceri gerektirir.
Güzelliğin altın oranı
Sanat tarihine baktığımızda, İtalyan Rönesans ressamlarından heykeltıraş Michelangelo'ya kadar pek çok sanatçının eserlerinde "altın oran" kavramını kullandığını görürüz.
Bu oran, simetrinin ve uyumun temel taşı olarak kabul edilir.
Aynı kavram, estetik cerrahide de rehber bir ilkedir.
Burun estetiğinden meme ameliyatlarına kadar her prosedürde, estetik cerrahlar vücudun doğal orantısını korumaya çalışr.
Ancak burada altın oranı sadece bir matematik formülü olarak algılamamak gerekir.
Her bireyin eşsiz bir yapıya sahip olduğu gerçeğinden hareketle, bu oranı hastaya özgü bir şekilde uygulamak da estetik cerrahın sanatçılığına bağlıdır.
Bir heykeltıraş gibi çalışmak
Estetik cerrahı, kimi zaman kendini bir heykeltıraş gibi hisseder.
Bir burun ameliyatı, yüzün çehresine yeni bir ifadeyle anlam katabilir.
Meme estetiğinde ise, vücudun bütünüyle uyumlu bir silüėt yaratmak temel hedeftir.
Tıpkı bir sanatçının mermeri yontarak içindeki formu ortaya çıkardığı gibi, estetik cerrahı da bireyin potansiyel güzelliğini ortaya çıkarır.
Empati ve hikâye anlatıcılığı
Sanatçılar eserlerini yaratırken, izleyicilerinde bir duygusal etki yaratmayı amaçlar.
Estetik cerrahın amacı da aslında bundan farksızdır.
Ameliyat masasında yatan her hasta, kendi hikâyesi ve arzularıyla bir bireydir.
Bu hikâyeyi anlamak ve sonucunda o kişinin kendini daha iyi hissetmesini sağlamak, bir sanatçının eserini tamamlaması gibi bir tatmin yaratır.
Son söz
Estetik cerrahi, tıp ile sanatın keskin bir köşe oluşturduğu yerdedir.
Teknik bilgi ve becerinin yanı sıra, hayal gücü, empati ve sanatsal bir bakış açısı gerektirir.
Bu yüzden, estetik cerrahları sıklıkla modern dönemin sanatçıları olarak tanımlamak, belki de yerinde bir bakış açısıdır.
KAYNAK: Independent Türkçe