Türkiye ve İsrail arasında son haftalarda artan gerilimin sıcak bir çatışmaya dönmemesi için devreye giren ülkeler arasında Azerbaycan ön plana çıktı.
Türk ve İsrailli yetkililer, Suriye'de çatışmasızlık mekanizması kurulması için ilk görüşmeyi Azerbaycan'ın ev sahipliğinde Bakü'de gerçekleştirdi.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, her iki ülkeyle çok iyi ilişkileri olduğunu ve Türkiye-İsrail normalleşmesi için çalışmaya devam edeceklerini kaydetti.
Aliyev ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 11 Nisan'da Antalya'da yapacakları görüşmede de İsrail ile ilişkilerin ele alınması öngörülüyor.
Teknik görüşmeler
Türkiye ve İsrail arasında Suriye'den kaynaklanan gerilimin düşürülmesi için iki taraf arasında teknik görüşmelerin yapıldığını ilk açıklayan yetkili Dışişleri Bakanı Hakan Fidan oldu.
Fidan, 9 Nisan'da CNN Türk'e yaptığı açıklamada, Suriye topraklarında birden fazla ülkenin silahlı kuvvetlerinin hareketlilik içinde olduğunu, buna Türkiye ve İsrail'in de dahil olduğunu anımsattı ve ekledi:
"Suriye'de birtakım operasyonlar yaparken -gerek havadan gerek başka türlü- o bölgede uçak uçuran İsrail ile belli bir noktada çatışmasızlık mekanizması tıpkı Amerikalılar ve Ruslarla yaptığımız gibi olması gerekiyor."
İsrailli ve Türk yetkililerin gerek duyulduğunda teknik görüşmeler gerçekleştirdiğini ancak bunun mekanizmaya dönüşmesi gerektiğini söyleyen Fidan, bu diyaloğun "normalleşme" olarak algılanmaması gerektiğini kayda geçirdi.
Fidan, aynı röportajda Türkiye'nin İsrail'le Suriye'de bir çatışma içine girmek istemediğini kaydetti ve "Biz, bize saldırmayan hiçbir ülkeye açıktan saldırmayız" ifadelerini kullandı.
'Çalışmalar devam ediyor'
İsrail'le görüşmeleri somut bir şekilde açıklayan ise Milli Savunma Bakanlığı kaynakları oldu.
Haftalık bilgilendirme toplantısında konuyla ilgili soruları yanıtlayan kaynaklar, "Suriye'de istenmeyen olayların yaşanmaması için bir çatışmasızlık mekanizması kurulması konusunda [9 Nisan'da] Azerbaycan'da ilk teknik görüşme yapılmıştır. Çatışmasızlık mekanizmasının kurulması için çalışmalara devam edilecektir" bilgisini verdi.
Türk kaynakların "istenmeyen olaylar" olarak tanımladıkları sürecin ilk işareti 2 Nisan'da İsrail'in Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) üs olarak kullanmak için yerleşmeyi düşündüğü önemli askeri tesislere hava saldırısı düzenlemesiyle gerçekleşmişti.
Türkiye ve İsrail nasıl bir mekanizma kuracak?
2011'de başlayan Suriye iç savaşı, 2014'ten itibaren birçok ülke silahlı kuvvetlerinin değişik nedenlerle bu ülkede askeri varlık bulundurmasına ve operasyon yapmasına sahne oldu.
ABD liderliğinde bazı Batılı güçler, 2014'ten bu yana IŞİD ile mücadele için Suriye'ye geldi. Rusya ve İran ise 2015'te Esad yönetimini ayakta tutmak için bu ülkeye asker gönderdi ve üsler kurdu.
Türkiye de 2016'dan itibaren terör örgütü olarak tanımladığı Halkın Savunma Birlikleri (YPG) ve IŞİD ile mücadele için sınır ötesi operasyonlar düzenledi ve kuzey Suriye'de geniş askeri varlıklar bulundurdu.
Türkiye, Fırat'ın hem doğusunda hem de batısında gerçekleştirdiği operasyonların diğer ülkelerle sorun yaratmaması için çatışmasızlık mekanizmaları oluşturdu.
Dışişleri Bakanı Fidan, bu konudaki bilgi verirken, "Suriye'de, Ruslarla bu çok yoğun çalıştırılmıştır. Rusların daha etkin olduğu dönemde Amerikalılarla daha sonra İranlılarla çatışmasızlık mekanizmamız vardı. Şimdi bu mekanizmaya aslında bir noktada İsrail'in de eklenmesi gerekiyor. Bunu temin edici teknik düzeyde temasların olması normal" değerlendirmesini yaptı.
Rusya ve Amerika örnekleri
Türkiye'nin söz konusu ülkelerle kurduğu mekanizma, tarafların askeri birimleri arasında doğrudan temas kurulması, askeri harekatlar öncesinde koordinatların paylaşımı yoluyla önceden bilgi verilmesi gibi metotları içeriyor.
Türkiye ile Rusya arasında 2020'de yaşanan ve İdlib bölgesinde 34 Türk askerinin ölümüne neden olan olaydan sonra kapsamlı bir çatışmasızlık mekanizması üzerinde uzlaşmıştı.
Türkiye, ABD ile de özellikle Fırat'ın doğusunda kalan bölgelerde YPG'ye dönük operasyonlarda Amerikan askerlerinin zarar görmemesi için bir mekanizmayı devreye sokmuştu.
İsrail ile kurulması öngörülen mekanizmanın modaliteleri hakkında henüz ayrıntılı bilgi verilmedi ancak Bakü'de başlatılan sürecin her iki tarafın iradesiyle devam ettiği kaydediliyor.
Türkiye ve İsrail, 7 Ekim 2023'te başlayan İsrail-Hamas savaşı nedeniyle diplomatik teması büyük ölçüde kesti.
Tarafların istihbarat örgütlerinin iki tarafı da ilgilendiren bazı süreçlerde iletişim kurdukları biliniyor. Kurulması durumunda çatışmasızlık mekanizması Türkiye-İsrail arasında 7 Ekim 2023 sonrasında yaşama geçirilmiş ilk diyalog zemini olacak.
Neden Bakü tercih edildi?
Türkiye ile İsrail arasında başlayan sürecin önemli sürprizlerinden biri görüşmelerin Azerbaycan arabuluculuğunda Bakü'de gerçekleşmiş olması.
Bu gelişmenin ABD Başkanı Donald Trump'ın hafta başında Beyaz Saray'da görüştüğü İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu'ya Türkiye ile sorunların çözülmesi için devreye girmeyi teklif etmesinden günler sonrasında gelmesi ayrıca dikkat çekti.
Azerbaycan da ABD gibi her iki ülkeyle de yakın ilişkisi olan bir ülke.
Azerbaycan'ın Türkiye ile ilişkisi her iki tarafın da tanımladığı şekliyle "bir millet, iki devlet" anlayışına dayanıyor.
Ankara-Bakü ilişkileri, Azerbaycan'ın Dağlık Karabağ'daki topraklarını Ermenistan'dan geri alması için yürüttüğü savaş sonrası "stratejik müttefik" düzeyine çıkarıldı.
Azerbaycan ve İsrail ilişkisi de her iki taraf için kritik önemde ve stratejik amaçlar içeriyor.
Bakü ve Tel Aviv yönetimleri, güvenlik ve savunma sanayi işbirliğinde son 20 senede büyük ilerleme gösterdiler. Azerbaycan'ın İran'a sınırı olan bir ülke olması İsrail açısından büyük önem taşıyor.
'Yardımcı olmak için elimizden geleni yapacağız'
Azerbaycan'ın Türkiye ve İsrail arasında başlatılan bu süreçte rol oynaması bu açılardan dikkat çeken bir unsur.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Bakü'de 9 Nisan'da düzenlenen "Yeni Dünya Düzenine Doğru" forumunda yaptığı konuşmada, Türkiye ve İsrail arasındaki gerginlikten rahatsız olduklarını belirtirken, iki ülke arasında bunalımın çıktığı ilk günlerden bu yana arabuluculuk yaptıklarını ancak bunu duyurmamayı tercih ettiklerini söyledi.
Aliyev, son günlerdeki gerilimin de kaygı verici olduğunu kaydederken "Yardımcı olmak için elimizden geleni yapacağız. Şimdiki aşamada bundan fazlasını söylemem doğru olmaz. Türkiye ile İsrail arasındaki ilk arabuluculuğumuzda açıklama yapmadık. Bugün de benzer süreçler devam ediyor" ifadelerini kullandı.
Türkiye-İsrail ilişkilerinin kötü olmasının Azerbaycan dahil tüm dünyanın aleyhine olduğunu anlatan Aliyev, Türkiye-İsrail normalleşmesi için "Bu süreç durmamalıdır ve Azerbaycan, burada arabuluculuk yapmak için elinden geleni yapıyor" dedi.
KAYNAK: BBC Türkçe