Panama Kanalı'ndaki iki limanın ABD’ye satılmasına ilişkin görüşmeler tıkandı.
Hong Kong merkezli CK Hutchison Holdings, Panama Kanalı’nın iki yakasındaki stratejik limanlara ait hisselerini, Amerikan varlık yönetim şirketi BlackRock liderliğindeki konsorsiyuma 22,8 milyar dolar karşılığında satmayı 4 Mart’ta kabul etmişti.
Ancak Wall Street Journal’ın (WSJ) aktardığına göre CK Hutchison Holdings’in, limanlarla ilgili Panama yönetimine 300 milyon dolara yakın borcu var.
Panama Sayıştay Başkanı Anel Flores, pazartesi günü yaptığı açıklamada borç nedeniyle şirket hakkında hukuki soruşturma başlatılacağını duyurdu.
Flores, holdingin limanları işleten birimi Panama Ports'un, 2021’de Panama Denizcilik İdaresi’yle 25 yıllık sözleşmesini uzatırken gerekli izinleri almadığını söyledi. Ayrıca şirketin, Panama hükümetine ödediği miktarı azaltmak için vergiden muaf taşeronlar kullandığını ve kârının yüzde 10'unu hükümetle paylaşmadığını belirtti.
Panama’daki kanalların denetimi Panama Denizcilik İdaresi tarafından gerçekleştiriliyor. WSJ’nin aktardığına göre sözleşmelerin iptal edilmesi de söz konusu olabilir. Kimliğinin açıklanmaması şartıyla gazeteye konuşan Panamalı bir yetkili, hukuki sürecin 6 ay ila bir yıl sürebileceğini ve anlaşmanın tamamlanmayabileceğini söylüyor.
WSJ ve New York Times (NYT), BlackRock ve Hutchison’ın yorum taleplerine yanıt vermediğini aktarıyor.
Diğer yandan BlackRock CEO’su Larry Fink, pazartesi günkü açıklamasında ABD’nin getirdiği gümrük vergileri nedeniyle Çin’le başlayan ticaret savaşının anlaşmaya olumsuz yansıyabileceğini belirtmişti.
Adının açıklanmaması şartıyla WSJ’ye konuşan kaynaklar, Çin’in limanları satın alması için bazı şirketlerle görüşmeye başladığını söylüyor. Cosco Shipping Lines ve China Merchants gibi devlet destekli denizcilik devlerinin, BlackRock anlaşmasının başarısız olması halinde bazı limanları devralmak için Hutchison’la “gayrıresmi görüşmeler” yürüttüğü de belirtiliyor.
Johns Hopkins Üniversitesi’nden Latin Amerika uzmanı Benjamin Gedan da NYT’ye şu değerlendirmeyi yapıyor:
Bu işi ne kadar uzatırsanız, Çin'in sürece dahil olması için o kadar büyük fırsat doğar.
ABD Başkanı Donald Trump, göreve geldiği gibi Panama Kanalı’nın Çin tarafından kontrol edildiğini öne sürerek, ABD’nin kanalın denetimini geri alması çağrısında bulunmuştu. 4 Mart’ta Kongre’deki konuşmasında Cumhuriyetçi lider, anlaşmanın bir zafer olduğunu savunarak “Yönetimim Panama Kanalı’nı geri alacak, bunu yapmaya başladık bile” demişti.
Pekin yönetiminden yapılan açıklamadaysa limanların satılmasına ilişkin anlaşma “Çin halkına ihanet” diye nitelenmişti.
Trump, 2 Nisan’da açıkladığı gümrük vergileriyle tartışma yaratmıştı. ABD’nin Çin’e uyguladığı toplam vergi oranı yüzde 54’e çıkmıştı.
Bunun ardından Çin yüzde 34 oranında misilleme vergi getirmiş, Trump da Çin’e uygulanan vergi oranını tekrar artırarak yüzde 104’e yükseltmişti.
Çin’in Panama Kanalı ikilemi: Şi Cinping ne yapacak?
Hong Kong merkezli CK Hutchison Holdings, Panama Kanalı’nın iki yakasındaki stratejik limanlara ait hisselerini, Amerikan varlık yönetim şirketi BlackRock liderliğindeki konsorsiyuma 22,8 milyar dolar karşılığında satmayı 4 Mart’ta kabul etmişti.
Anlaşma, Panama Kanalı limanlarının yanı sıra 23 ülkedeki 43 limanı da kapsıyor. Hong Konglu milyarder iş insanı Li Ka-shing tarafından kurulan CK Hutchison, Çin hükümetinin sermayesine ortak olmadığı bir şirket fakat Hong Kong’da yer alması nedeniyle Çin mali yasaları altında faaliyet gösteriyor.
Wall Street Journal (WSJ), Hong Konglu holdingin anlaşmayı yapmadan önce Pekin yönetimine danışmamasının Çin lideri Şi Cinping’i “öfkelendirdiğini” yazıyor.
Kimliğinin açıklanmaması şartıyla gazeteye konuşan kaynaklar, Şi’nin Panama Kanalı’yla ilgili tartışmayı önceden ABD Başkanı Donald Trump’a karşı bir koz olarak kullanmayı planladığını söylüyor.
Trump, göreve geldiği gibi Panama Kanalı’nın Çin tarafından kontrol edildiğini öne sürerek, ABD’nin kanalın denetimini geri alması çağrısında bulunmuştu. 4 Mart’ta Kongre’deki konuşmasında Cumhuriyetçi lider, anlaşmanın bir zafer olduğunu savunarak “Yönetimim Panama Kanalı’nı geri alacak, bunu yapmaya başladık bile” demişti.
Pekin yönetiminden geçen hafta yapılan açıklamadaysa gelişmeler “Çin halkına ihanet” diye nitelenmişti.
Bloomberg’ün aktardığına göre Şi, Devlet Piyasa Düzenleme İdaresi ve Ticaret Bakanlığı’na muhtemel karşı stratejilerin belirlenmesi için anlaşmayı inceleme talimatı verdi.
WSJ, anlaşma henüz imzalanmasa da kanaldaki limanların satılmasının Çin’i ikileme sokacağına dikkat çekiyor. Hong Konglu firmanın Çin Komünist Partisi’nin (ÇKP) çıkarlarına ters hareket etmesine karşı verilen sert yanıtın, Şi’nin “güçlü lider” imajının korunması için kaçınılmaz olduğu yazılıyor. Öte yandan Pekin, anlaşmayı doğrudan engellemek için agresif adımlar atarsa Washington’la halihazırda gergin olan ilişkileri daha da kötü hale getirebilir.
Trump, Çin’e yönelik gümrük vergilerini iki kez artırarak “ticaret savaşının” fitilini ateşlemişti. WSJ, Pekin’in misillemelerinde “ölçülü davranarak gerilimi kontrol altında tutma isteğini gösterdiğini” belirtiyor.
Hong Kong’un Pekin yönetimine yakın gazetelerinden Ta Kung Pao’da salı günü yayımlanan analizde, anlaşmanın tamamlanması durumunda Panama Kanalı’nın “siyasallaşacağı”, Çin gemilerine kısıtlamalar, ek ücretler ve yaptırımlar getirilebileceği ifade edilmişti.
KAYNAK: Independent Türkçe, Wall Street Journal, Bloomberg, New York Times