Şimdi mazlum görünen Ukraynalılar 1624'te İstanbul'u yağmalamış

Şimdi mazlum görünen Ukraynalılar 1624'te İstanbul'u yağmalamış
Paylaş
  • Linkedin
  • Pinterest
  • Whatsapp
  • Telegram
  • Reddit
A- A+ Paylaş

Murat BARDAKÇI

Habertürk.com yazarı

Amerikan Başkanı Donald Trump ile Ukrayna Cumhurbaşkanı Vlodimir Zelenski dünyanın gözleri önünde birbirlerine girdiler; daha doğrusu Trump baba, amca vesaire bir aile büyüğü imişcesine Zelensky’ye fırça üstüne fırça çekti ve Beyaz Saray’dan kapıdışarı etti.

Ukrayna dünyanın gündeminde artık Gazze’nin de önüne geçti! Beyaz Saray’dan kovulan Zelenski, tam bir mağdur edâsı içerisinde kendisine kucak açan Avrupa’da kapı kapı dolaşıyor!

Biz, Ukrayna’yı eski asırlardan itibaren ve gayet yakından bilirdik, zira Ukraynalılar, özellikle de orada yaşayan Kazaklar ile defalarca karşı karşıya gelip savaşmıştık...

Ama, Ukrayna Kazakları’nın Kazakistan’da yaşayan ve aramızda kan bağı bulunan Kazaklar olduğunu zannetmeyin; onlarla hiçbir alâkaları yoktur... Ukraynadakilere “Kosak”, bir kısmına da “Zaparojya Kazakları” denir; Dinyeper Nehri’nin kuzey taraflarında yaşarlar, Hristiyandırlar; tarihlere savaşçı, kural tanımaz ve yağmacı olarak geçmişlerdir...

1962’de çevrilen, başrollerini Yul Brynner ile Tony Curtis’in oynadıkları ve konusunu Ukraynalı meşhur yazar Nikola Gogol’un bir romanından alan “Taras Bulba” isimli meşhur filmi seyretmiş yahut işitmişsinizdir...

Ukrayna Kazakları, işte “Taras Bulba”nın konusu olan millettir...

YENİKÖY’E KADAR GELDİLER

Moldavya’dan Hazar Denizi’ne kadar uzanan ve Kazaklar’ın yaşadığı geniş step bölgesinin batısı tarih boyunca asilerin sığınma mekânı idi. Buralarda Lehistan’dan ve Rusya’dan kaçmış Zaporog ve Terek Kazakları yaşar, hayatlarını saldırılardan elde ettikleri ganimetlerle sürdürürlerdi.

Zaparoglar 16. yüzyılın sonlarından itibaren Karadeniz’deki Osmanlı şehirlerine cüretkâr saldırılar yapmış; Akkirman’ı, Kili’yi, Tuna kıyılarını, Kefe’yi, Trabzon’u ve Sinop’u yağmalamışlar; hattâ 1615’te, 1620’de ve 1624’te İstanbul’un Karadeniz kıyılarına saldırmışlardı.

Osmanlı donanması, Kazak saldırıları karşısında Karadeniz kıyılarında devriye gezerdi. Ancak büyük gemiler, Kazaklar’ın “şayka” denen küçük ve süratli savaş tekneleri karşısında varlık gösteremiyordu...

“Şayka” kolayca hareket edebilen, omurgası derin olmayan ve güvertenin etrafını çevreleyen, gemiyi dalgalardan ve mürettebatı da mermilerden koruyan yüksekçe bir kemeri bulunan kürekli bir tekne idi. 50 kişi taşıyabilirdi ve özellikle rüzgârsız havalarda büyük gemilere ciddî zararlar verebilirlerdi.

Zaporog Kazakları bundan 401 sene önce, 1624’te, tahtta Dördüncü Murad bulunduğu sırada şaykaları ile İstanbul’a kadar gelip Yeniköy’ü yağmaladılar!

Tarihçi Naima, meşhur eserinde bugünün Türkçesi ile baskını şöyle anlatır:

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN

Bir yanıt yazın

Yanıt yazmalısınız
İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.