Yasmine Shahine
BBC Arapça
İsrail'in saldırısında öldürülen 15 ambulans görevlisi sağlıkçıdan birinin annesi Hacı Ümmü Muhammed, "Rıfat öldüğünde kalbim ve ruhum da öldü" diyor.
23 yaşındaki Rıfat Rıdvan 23 Mart'ta İsrail ateşi altına alınan ambulans konvoyundaki Filistin Kızılayı'na (PRCS) ait araçtaydı.
30 Mart'ta araçlarıyla birlikte gömülmüş halde bulundular.
Anne Ümmü Muhammed "Öldürülmesini hiç beklemiyordum. Özellikle de bölge yeşil işaretli olduğundan, yani güvenli ve ambulanslara açık demek bu" diye ekliyor.
İsrail önce konvoyun karanlıkta farlarını ve tepe lambalarını açmadan "şüpheli" bir biçimde yaklaştığı için askerlerin ateş açtığını savunmuştu.
Rıfat'ın çektiği ve cesediyle birlikte gömülmüş halde bulunan telefonundaki video kaydında ise, yaralılara yardım etme çağrısına yanıt veren araçların ışıklarının açık olduğu görüldü.
Videoda Rıfat, öldürülmeden kısa süre önce "Affet beni anne, insanlara yardım için bu yolu seçtim" derken duyuluyor.
'Ölenlerden biri olacağını bilmiyordum'
Ümmü Muhammed, oğlunun bir daha kendisini görmeyeceğini bildiğinden affetmesini istediğine inanıyor.
"Her işe çıktığında, Rıfat ve Allah'a güveniyordum. Cesurdu, Gazze'yi kuzeyden güneye dolaşıyordu" diyor.
Rıfat, Hamas'ın 7 Ekim'de düzenlediği saldırıdan sonra İsrail'in Gazze'ye karşı giriştiği saldırılardan sonra Filistin Kızılayı ile gönüllü olarak çalışmaya başladı.
Ümmü Muhammed, oğlunun insani işler yapmaktan keyif aldığını söylüyor.
"Hatta, Refah kapısı üzerinden yaralıları Mısır'a taşımıştı" diyor.
Ümmü Muhammed, Rıfat'ın öldürüldüğü gün çok sayıda kişinin öldüğü bir dizi İsrail saldırısından sonra ambulansla dışarı çıktığını anlatıyor.
"Ölenlerden biri olacağını bilmiyordum" diye konuşuyor.
Rıfat ve çalışma arkadaşlarının cesetleri, öldürülmelerinden bir hafta sonra, 30 Mart'ta bulunabildi.
Ümmü Muhammed "Rıfat'la Ramazan Bayramını kutlamak yerine, Kızılhaç ile Han Yunus'taki Nasır Hastanesine gidip, toprağa vermek için cenazesini aldım" diye anlatıyor.
"Çok kötü bozulmuştu, görmeme izin vermediler" derken, oğlunun "çok çok iyi bir insan" ve tüm kardeşleri evlendikten sonra hem kendisinin hem de babasının tek destekçisi olduğunu vurguluyor.
Cesetleri bir hafta sonra bulundu
Rıfat'ın telefonundaki görüntülerin ortaya çıkmasından sonra İsrail, araçların ışık yakmadan yaklaştığı yönündeki daha önceki iddiasının doğru olmadığını kabul etti ve sahadaki askerlerinin böyle bir bilgi verdiğini savundu.
İsrailli bir yetkili, 15 sağlık çalışanının cesetlerinin vahşi hayvanlardan korunmaları için gömüldüğünü söyledi.
BM dahil, uluslararası kuruluşlar bölgeye güvenli bir şekilde geçip, cesetlerin yerini bulmayı organize edemediği için olaydan bir hafta sonrasına kadar bulunamadılar.
Daha sonra cesetleri bulan bir yardım ekibi aynı zamanda Rıfat'ın telefonundaki olaya dair görüntüleri de buldu.
'Son nefesleri dışında bir ses duymadım'
İsrail ordusu olayla ilgili "kapsamlı bir soruşturma" sözü verdi.
Kızılay ve diğer birçok uluslararası kuruluş ise bağımsız soruşturma çağrısı yaptı.
Olaydan sağ kurtulan tek sağlık görevlisi Munther Abed ise herhangi bir uyarı yapılmadan üzerlerine ateş açıldığını anlatıyor.
"Aracın arkasında yere yattım ve arkadaşlarımdan son nefesleri dışında bir ses duymadım" diyor.
"Sonra da İsrail özel güçleri beni tutukladı, ekibime ne olduğunu görmemem için başımı yere bastırdılar."
Gözyaşlarına engel olmaya çalışan Abed "Hepsinin şehit olduğunu öğrendiğimde yıkıldım. Benim ikinci ailemdiler... kardeşlerim, dostlarım, sevdiklerim. Keşke ben de tanık olduğum dehşette ölseydim" diye ekliyor.
Abed ayrıca, tutuklandığında telefonuna el konulduğunu anlatıyor.
"Beni 15 saat boyunca sorguladılar. Dövdüler, hakaret ettiler, hem fiziksel hem de sözlü işkence yaptılar" diyor.
BBC, Abed'in anlattıklarını İsrail ordusuna sordu, fakat henüz yanıt alamadı.
Filistin Kızılayı ise, sağlık görevlilerinin bulunduğu alanın İsrail ordusu tarafından "kırmızı bölge" olarak işaretlenmediğini açıkladı.
Bunun anlamı, bölgeye erişim için İsrail ordusu ile önceden koordine olma gereğinin bulunmaması.
Videoda da bölgede İsrail ordusuna ait herhangi bir askeri araç görülmüyor.
Filistin Kızılayı'na göre, ilk adli tıp raporu, sağlık görevlilerinin "vücutlarının üst kısımlarına aldıkları mermilerle öldüklerini" gösteriyor ve bu da "kasten öldürülmüş olduklarını kanıtlıyor".
Filistin Kızılayı ayrıca, İsrail ordusunun soruşturmasını ve öldürülenler arasında Hamas militanlarının olduğu suçlamasını da reddetti.
İsrail, bu suçlamaya yönelik herhangi bir kanıt sunmadı.
İsrail ordusunun yazılı açıklamasında Genelkurmay Başkanı General Eyal Zamir'e ilk soruşturmanın ayrıntılarının sunulduğu kaydedildi.
Zamir'in de "olayın daha derinlikli bir şekilde araştırılması ve genelkurmay soruşturma mekanizmasıyla önümüzdeki günlerde tamamlanması emri verdiği" ifade edildi.
Hamas'ın 7 Ekim 2023'te düzenlediği saldırıda 1200 dolayında kişi ölmüş ve 251 kişi de rehin alınmıştı.
Gazze'deki Sağlık Bakanlığı o günden bu yana İsrail'in saldırılarında 50 bin 750'den fazla kişinin öldüğünü söylüyor.
Ocak ayında açıklanan ateşkes anlaşması, altı haftalık ilk aşamanın ardından Mart'ta çökmüştü.
Şu anda Gazze'de 24'ü sağ olduğuna inanılan 58 rehine bulunuyor.
KAYNAK: BBC Arapça / BBC Türkçe