Mary Dejevsky
The Independent Gazetesi Dış Politika Köşe Yazarı
Merkez sağ CDU'nun lideri Friedrich Merz, Almanya seçimlerinde zafer kazandığını ilan ederken mutlak önceliğini "ABD'den bağımsız olabilmemiz için Avrupa'yı güçlendirmek" diye açıkladı.
Şimdiye kadar ateşli bir Atlantikçi ve ABD'nin dostu olarak bilinen ve sıradaki Almanya Başbakanı olmaya hazırlanan adam, NATO'nun Amerikan desteksiz geleceği hakkında da şüphe uyandırdı.
Bunların ilk günler olduğu aşikar. Merz henüz bir koalisyon kurmadı ancak aritmetiğe bakıldığında, ikinci sıradaki radikal sağcı AfD'yle herhangi bir birlikteliğin reddedildiği göz önüne alınınca, merkez sol SPD'yle "büyük koalisyon" diye adlandırılan birlikteliğin sağlanması en olası seçenek. Vergi politikası ve göç gibi temel konulardaki farklılıklar düşünüldüğünde, liderlerin detayları tartışıp uzlaşması biraz zaman alabilir.
Öte yandan savunma ve güvenlik politikalarında diğerlerinden ayrışan tarafın, yakın transatlantik ilişkilere ve NATO'yla ABD'nin güvenlik şemsiyesine gönülden bağlılık gösteren merkez sağ olduğu düşünülebilirdi. NATO karşıtı AfD hariç hemen hemen tüm diğer partiler, Atlantikçiliği destekler gibi görünürken çeşitli çekinceler taşıyordu. Seçim gecesi Merz, sadece birkaç cümleyle tüm bu ayrımları paramparça ederek CDU'nun (ve tüm Almanların) güvenlik politikasını tamamen değiştirdi.