ABD'nin gümrük hamleleri AB için fırsata dönüşebilir mi?

ABD'nin gümrük hamleleri AB için fırsata dönüşebilir mi?
Paylaş
  • Linkedin
  • Pinterest
  • Whatsapp
  • Telegram
  • Reddit
A- A+ Paylaş

Euro Bölgesi'nin 2025 yılı ortalarında resesyona girme olasılığının yüksek olmasına rağmen yeni bir rapor, Trump'ın politikalarının önümüzdeki yıllarda AB'nin ekonomik perspektifini nasıl güçlendirebileceğine ışık tutuyor.

ABD'nin gümrük vergilerinin yarattığı belirsizliğin ardından küreasel ticaret kuralları yeniden yazılırken, yeni bir stratejik rapor, ABD Başkanı Donald Trump'ın politikalarının Avrupa Birliği'nin (AB) gerçek bir tek pazar haline gelmesi ve uzun vadede büyüme, üretkenlik ve kârı artırması için tam da ihtiyaç duyduğu ilaç olduğunu öngörüyor.

Avrupa resesyondan kaçamayacak olsa da, koordineli mali destek adımları, Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) olası para politikası gevşemesi ve yenilenen entegrasyon çabaları “darbeyi yumuşatacak ve uzun vadeli büyümeyi destekleyecek.” Bu değerlendirme, yatırım araştırma şirketi BCA’nın “Trump The Unifier” (Birleştirici Trump) başlıklı raporunda yer aldı.

BCA’nın Baş Avrupa Stratejisti Mathieu Savary, “İronik bir şekilde Trump, Schuman, Monnet ve Adenauer’den bu yana Avrupa Birliği'ni geliştirme konusunda herkesten daha fazla katkı sağlıyor,” ifadelerini kullandı.

Avrupa Birliği’nin, ABD’nin AB mallarına uyguladığı yüzde 20’lik gümrük vergilerine 90 günlük geçici bir ara vermesine rağmen BCA, resesyonun artık kaçınılmaz olduğu görüşünde.

Rapora göre, Euro Bölgesi ekonomisi şu anda belirsizlik, zayıflayan iş güveni ve kötüleşen sermaye harcamaları ile boğuşuyor. Bu zorluklar, 2024'ün son üç ayında GSYH'nin sadece yüzde 0,1 gibi mütevazı bir oranda büyümesiyle bölgenin zaten zorlandığı bir dönemde ortaya çıkıyor.

Gümrük tarifeleri ve belirsizliğin zaten kırılgan olan ekonomiyi 2025 ortalarında en az iki çeyrek üst üste daralmaya itmesi bekleniyor.

Avrupa Komisyonu gümrük tarifelerinin 2027 yılına kadar Euro Bölgesi GSYH'sinin yüzde 0,2'sini yok edebileceğini tahmin ediyor. Daha ağır bir senaryoda, tarifelerin kalıcı olması ya da karşı önlemlerin devam etmesi halinde, bu darbe üç yıl içinde yüzde 0.5-0.6'ya ulaşması bekleniyor.

AB, ABD ile müzakere ederken masada neler var?

BCA, ABD'nin AB ile işbirliği yapmadan önce Meksika ve Kanada ile yeni ticaret anlaşmaları yapmak isteyeceği için müzakerelerin biraz zaman alacağını tahmin ediyor. Kanada'da da 28 Nisan'da federal seçimler yapılacak ve ciddi görüşmeler bu tarihten sonraya ertelenecek.

Savary, AB ve ABD arasındaki görüşmelerin 2025'in üçüncü çeyreğinde tam ivme kazanacağını düşünüyor.

Masadaki konuların çoğu, tarife dışı engellerle bağlantılı olduğu için bu görüşmeler kolay olmayacak. Bunların birçoğu, GDPR olarak adlandırılan bilgi gizliliğine ilişkin AB yönetmeliği, ortak Merkezi Menkul Kıymetler Deposu yönetmeliği (CSDR) ve Ortak Tarım Politikası da dahil olmak üzere AB'nin iç kurallarıyla bağlantılı.

AB'nin müzakere pozisyonuna potansiyel olarak yardımcı olan şey, ABD'nin AB'ye, AB'nin ABD'ye ihraç ettiğinden çok daha fazla hizmet ihraç ediyor olması. Avrupa Komisyonu'na göre, bu sektördeki toplam ikili ticaret 2023 yılında 746 milyar euro (32,1 trilyon Türk Lirası) değerindeydi.

AB'nin anlaşmaya varmasına yardımcı olabilecek bir önlem, bloğun ABD'den daha fazla enerji satın almayı teklif etmesi. Euronews Business'a konuşan Savary, "Ticaret anlaşması Avrupa'nın bazı nominal kuralları yumuşatmasına ama en önemlisi ABD'den daha fazla enerji satın almasına bağlı," dedi.

ABD enerji üretimini artırmak isterken, Avrupa da kuzey sahillerinde devasa bir sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) yeniden gazlaştırma tesisi inşa ederek blok genelindeki talepleri karşılamaya yardımcı olmak için uygun fiyatlı sıvılaştırılmış doğal gaz ithalatı arayışında.

Stratejist bunu bir kazan-kazan durumu olarak nitelendiriyor: "Amerika Birleşik Devletleri için istikrarlı bir doğal gaz alıcısına sahip olmak bir kazançtır. Avrupa'nın doğal gaz ihtiyacının tamamen karşılanması bir kazançtır."

Gerileyen Avrupa ekonomisi nasıl canlandırılabilir?

Washington'un gümrük tarifeleri konusunda attığı son takla ticarette belirsizliğe yol açtı ve bunun sonucunda AB ekonomisinde iş dünyasının duyarlılığı azalıyor, şirket karları düşüyor ve Avrupa'da sermaye harcamaları ve yatırım oranları azalıyor. Kısacası bu durum Avrupa'da durgunluğa yol açıyor.

BCA'nın kısa vadede atılmasını beklediği önemli bir adım, hükümetin teşvik paketinin önümüzdeki 2 yıl boyunca büyümeye yılda yüzde 1'lik ek katkı vaat ettiği Almanya gibi ülkelerden gelecek mali destek.

Euro Bölgesi ekonomisini canlandıracak bir diğer hamle de Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) mevduat faizini yüzde 2'nin altına indirmesi olabilir.

Raporda ayrıca ECB'nin, merkez bankasının ticari bankalardan tahvil satın almasına, Avrupa ekonomisine ek likidite pompalamasına ve yatırımları artırmasına olanak tanıyan bir araç olan niceliksel genişleme (QE) programını yeniden başlatabileceği belirtildi.

AB'nin diğer politika tedbirleri arasında, bloğun gelecekte karşılaşabileceği dış ticaret şokları için bir sigorta poliçesi görevi görebilecek şekilde, ticareti ABD'den uzaklaştırmanın da yer alması bekleniyor.

Savary, Hindistan, Kanada, Latin Amerika ve İngiltere ile ticaretin geliştirilmesinin masada olduğunu belirtti.

Trump, AB ekonomisine hangi yönden iyi gelebilir?

Avrupa ekonomisini dış şoklardan ve Washington'un sürekli değişen gümrük tarifelerinin daha fazla etkisinden korumaya acil ihtiyaç duyan AB'nin, tek pazarın tamamlanması da dahil olmak üzere uzun zamandır beklenen birkaç adım atması bekleniyor.

AB ekonomisi halen çok parçalı bir yapıya sahip ve ülkeler arasındaki mevzuat farklılıkları üye devletler arasında tarife dışı engeller oluşturarak Avrupa'nın rekabet gücü ve refahı önünde uzun süredir bir engel teşkil ediyor.

Düzenleyici engellerin kaldırılması, bir dizi yüksek profilli AB raporunda da savunulduğu üzere, AB ekonomisinin geneline bir ivme kazandırabilir.

IMF'ye göre, AB içindeki tarife dışı engeller, mallar için yüzde 44, hizmetler için ise yüzde 110'luk bir tarifeye eşdeğer.

"Örneğin Almanya ile İtalya arasında yüzde 44'lük bir tarife varmış gibi," diyen Savary, "bunun büyüme üzerinde çok olumsuz bir etki yaratmaya başladığını ve Avrupa ile Amerika Birleşik Devletleri arasındaki verimlilik farkını büyük ölçüde açıkladığını" da sözlerine ekledi.

Hizmetler sektörü AB'nin ekonomik çıktısının yüzde 65'ini sağlamasına rağmen en çok zorlanan sektör.

Savary, "Avrupa ülkeleri arasında, örneğin ABD eyaletleri arasında gördüğümüzden çok daha az hizmet ticareti var," dedi.

Şimdi Tasarruf ve Yatırım Birliği (SIU) olarak adlandırılan Sermaye Piyasaları Birliği'nin (CMU) uygulanması AB entegrasyonu için bir zorluk. SIU, özel tasarruflardan yararlanarak bunları Avrupa'daki yatırımlara yönlendirmeyi ve üye devletler arasındaki parçalı mali düzenlemeleri düzene sokmayı amaçlıyor.

Ancak bunun gerçekleşmesi için Avrupalı politika yapıcıların önünde hala uzun bir yol var. Savary, "Başkan Trump sayesinde bunun gerçekleşme olasılığı epey arttı," dedi.

Avrupa'da hangi yatırım en elverişli görünüyor?

BCA'ya göre, hisse senedi piyasalarındaki dalgalı hareketlerin ortasında, Alman tahvilleri en güvenli seçeneklerden biri olarak görünüyor. Savary, "ABD Hazine tahvilleri değil, İngiltere Guild'leri değil, Alman Bund'ları," dedi.

Çevre tahvil piyasası da şu anda Avrupa'da güvenli olarak görülüyor ve güçlü kamu maliyesi sayesinde İspanya bu yarışta başı çekiyor.

Rapora göre, devlet tahvillerinin yanı sıra, defansif hisse senetleri (piyasalar ve ekonomi kötüye gittiğinde daha iyi performans gösterenler) de mevcut çalkantılara karşı koruma sağlıyor. Defansif hisse senetleri arasında kamu hizmetleri ve telekom şirketlerinin hisseleri yer alıyor.

BCA, Avrupa hisse senetlerinin önümüzdeki üç ila altı ay boyunca istikrarsız kalabileceğini belirtti. Ancak rapor, uzun vadede Avrupa hisse senetlerinin cazip getiriler sağlamasını ve yapısal reformların hayata geçirilmesiyle birlikte yeniden harekete geçmesini bekliyor.

Raporda, "Avrupa'nın enerji krizi azalmaya devam edecek, küresel yatırım harcamaları toparlanacak ve en önemlisi, Alman mali teşvikleri ve daha derin entegrasyon Avrupa büyümesini ve verimliliğini artıracak," denilerek, bloğun görünümünün iyileşmesi bekleniyor. Rapor, Avrupa hisse senetlerindeki mevcut kısa vadeli gerilemenin uzun vadeli yatırımcılar için bir alım fırsatı yarattığını da ekledi.

Savary, "Avrupa büyümek için son 15 yıl içinde herhangi bir noktada olduğundan çok daha güçlü bir zeminde," dedi.

Bu çerçevede, ABD Başkanı'nın ticaret politikaları Avrupa'yı daha hızlı reform yapmaya zorlarken, BCA Avrupa'da verimlilik ve kâr artışında bir artış öngörüyor.

Baş stratejist, "Önümüzdeki birkaç yılın ABD hisse senetlerine kıyasla Avrupa hisse senetleri ve ABD varlıklarına kıyasla Avrupa varlıkları için oldukça dostane kalacağını düşünüyoruz," dedi.

Bu haber yoruma kapalı